Metal emekçilerinin başlattığı grevin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla “milli güvenlik” gerekçesiyle yasaklanmasına ilişkin DEM Parti, İşçi Hareket Partisi (EHP,) Emek Partisi (EMEP), Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ortak açıklama yaptı.
Hitachi Energy, Schneider Elektrik, GE Grid Solutions ve Arıtaş Kriyojenik’te başlayan hareketlere dair yapılan açıklamada, “Tek adam iktidarı ve Cumhur ittifakı kes kopyala mantığıyla aldığı bu kararla işçi ve halk düşmanı yüzünü bir sefer daha göstermiştir” denildi.
‘ANAYASAL HAK OLAN GREV HAKKININ YASAKLANMASI KABUL EDİLEMEZ’
Açıklamada, şunlar söz edildi: “Halkın oylarıyla seçilmiş belediye liderlerini vazifeden alarak yerlerine kayyım atayarak halk iradesini hiçe sayan tek adam rejimi, artık de emekçilerin özgür iradeleriyle kararlaştırdıkları grevi yasaklayarak Türkiye emekçi sınıfının iradesini çiğnemeye cüret etmiştir. Bu kadarla da değil. Anayasa Mahkemesi’nin grev ertelenmesinin fiilen yasaklamak manasına geldiğinden hareketle bir hak ihlali oluşturduğu tarafındaki kararı da ayaklar altına alınmıştır. Anayasal hak olan grev hakkının yasaklanması kabul edilemez. Tek adam iktidarı bu cüreti sırtını dayadığı emperyalistler ve MESS işverenlerinden almaktadır. Sermayeye hizmette hudut tanımayan Erdoğan belirli ki tarihte en fazla grev yasaklayan iktidar olma unvanını kimseye bırakmak istememektedir.
‘SERMAYENİN KULU KÖLESİ OLMAK GEREKİR’
Açlık sonunu 22 bin yoksulluk hududunun 72 bin lira olduğu bir ortamda açlık hududunun bir tık üstünde bir fiyatla geçinmeye çalışan; OVP ve ‘Şimşek programı’ ile boğazı her gün biraz daha sıkılan metal personellerinin ekmeğini büyütmek, hayat şartlarını bir nebze olsun düzgünleştirmek için Anayasa ve maddelerden doğan grev hakkını kullanmasını ulusal güvenliğe tehditmiş üzere göstermek için su katılmamış personel düşmanı, sermayenin kulu kölesi olmak gerekir.
Grev hakkına yönelik bu saldırganlığı kabul etmiyoruz, yasaklama kararı gayrimeşrudur, reddediyoruz. Bu kararın birebir vakitte emek ve demokrasi güçlerine yönelik bir gözdağı olduğunun farkındayız. Cumhur ittifakı siyasi ömrünü uzatmak emeliyle ne kadar saldırganlaşırsa saldırganlaşsın karşısında emekçi sınıfının ve halk güçlerinin çelikten iradesini bulacak, kendisini bekleyen akıbetten kurtulamayacaktır. Haklı davalarında sonuna kadar Birleşik Metal-İş Sendikası ve metal emekçilerinin yanında olacağımızı ilan ederken personel sınıfı ve işçi halklarla bu çabayı birlikte büyütmeye çağırıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)